Düşünceler.
Bir kere değil, bin kere geliyorlar.
Bir tane değil, bin tane geliyorlar.
İşi bu. Hepsi eyleme geç diye mi geliyorlar? Soruyorum kendime.
Durup, biraz geriye çekilip, hayatıma dışardan bakıp soruyorum.
Zor oldu benim için o durmak, o geri çekilmek, hayatımı dışardan izleyici gibi izlemek, her seferinde hemen eyleme geçmemek. Zorlamaya da devam ediyorlar maşallah ve eyvallah.
Sürekli zor diyen hikayem zormuş asıl, çünkü hep oyuncu olmam öğretilmiş, benim de çok işime gelmiş, bir güzel almışım, bir güzel oynamışım.İzlemek mi o ne, vaktim mi var deyip durmuşum.
Top atma makinesi gibi o attıkça ben hiç birini ıskalamayacağım diye yığılana kadar. Yığılıp toplar kafama düşünce durdum ben. Topları kucağıma alıp ayağa kalktığımda geri çekilebildim. Kafamda ampul yakan toplar sayesinde, hayatıma dışardan bakabildim.
İzleyici olduğumda ne oldu. Kendimin, hikayelerimin, dışına adım atarak tarafsız izleyebildim. Zannetme ki düşünce yok oldu. Puffff uçtu. Çok eskilerden beynime örülmüş.Nereye gidecek evi benim. Bunları yapabildiğimde, yenik düşmedim, bastırmadım. Her yenik düştüğümde, her bastırdığımda güçlendiklerini deneyimleye, deneyimleye.
Şimdi ve sonra hep bilinçli bir dikkatle, farkındalıkla gözlemleyerek.
Azimle, cesurca ve şefkatle. O sınırlarını koyabildiğin, yin❤️yang taraflarını deneyimlediğin şefkatte yorulmuyormuşsun.
Bana bunu hatırlatan nefesime, kendimle oturmalarıma, durmalarıma, izleyici rolünü oynama isteğime, dikkat ve farkındalığın değerini hissetmeme ve iyi, kötüden bağımsız deneyimlerime, razı oluşlarıma, YOL’a, teşekkür etmek istedim bugün bu güzel fotoyla.
Sen nelere teşekkür etmek istersin evde olduğumuz bu günler......kendine⭐️
Belki yazarsın, belki çizer, belki söyler. Seyret, farket ,teşekkür et, eyleme geç yeter.
Bu sefer #dorothysiminovitch ile bitsin o zaman.
“Eylemsiz farkındalık, pişmanlıktır.”
Tabi ki foto, güzel gözlerden çıkan canımdan